Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Bakan Tekin, mesajında, Çanakkale’nin yalnızca bir zafer değil, aynı zamanda Anadolu’nun cesur evlatlarının, mücadele azmi, kudreti ve sarsılmaz inancının müşahhas bir nişanesi olduğunu vurguladı.
Şanlı ecdadın, “Çanakkale geçilmez” dedirterek, istiklale göz dikenlere karşı nasıl bir irade sergileyeceğini tüm cihana gösterdiğini belirten Tekin, şunları kaydetti:
“Eğitim camiamızın ve yavrularımızın, Çanakkale ruhunu idrak etmesi, bu zaferin sadece askeri bir başarı olmadığını, bir milletin nasıl bir iman, azim ve kararlılıkla istiklalini ve istikbalini koruduğunu anlaması hayati önem taşımaktadır. Bu şuurla, evlatlarımızı bu mübarek mirasın farkında, bilinçli ve vatanına derin bir sevgi ile bağlı bireyler olarak yetiştirme kararlılığı içerisindeyiz. Bu vesileyle bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, bu toprakları bize vatan kılan tüm şehit ve gazilerimizi, rahmetle, minnetle anıyor, onların gösterdiği yolda, yüksek irade ve azimle yürüme kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz. Çanakkale Zaferi’nin verdiği ilhamla, ecdadımızın izinde, yeni yüzyılımızı inşa etmek için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
Öte yandan Bakan Tekin, sosyal medya hesabından Çanakkale Savaşı’nda kayıpları sebebiyle hiç mezun veremeyen okulların, şehit düşen öğretmen ve öğrencilerinin yer aldığı bir video paylaştı.
Videoda, şu ifadeler yer aldı:
“Savaşta bütün son sınıf öğrencilerini şehit veren Sivas Lisesi, Çanakkale’deki kayıpları nedeniyle mezun veremeyen Vefa Lisesi, Çapa Erkek Öğretmen Okulu, 19 Mayıs Taarruz’unda 50 şehit veren İstanbul Lisesi, savaş boyunca çok az mezun veren Galatasaray Lisesi, 1916-1917 öğretim yılında Çanakkale’de 94 şehit veren Balıkesir Lisesi, 1914-1918 şehitleri nedeniyle sadece 2 mezun veren Balıkesir Erkek Muallim Mektebi, babaları şehit olduktan sonra gönüllü olarak Çanakkale’ye giden ve hepsi vatanı için can veren Edirne Lisesi’nden 25 izci öğrenci, Çanakkale’ye koşan 2 bin 500 birinci sınıf tıbbiyeli ve onların 1921’de hiç mezun vermeyen darülfünunları, Edirne Lisesi’nin öğretmen ve öğrencilerinin geri dönmeyen onlarcası, 1916-1917’de mezun vermeyen Kastamonu Abdürrahman Paşa Lisesi, Trabzon, Erzurum, Konya Gazi Liseleri ve daha niceleri…”