ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne göre, vücudun besin ihtiyacını karşılayan günlük ortalama karbonhidrat alımı 130 gram, yani 500 kcal’dir. Yani formda kalmak için bunu aşmamalıyız.
Kraker testinin yazarı genetikçi ve tıp doktoru Sharon Moalem’dir. Ona göre, vücudunuzun karbonhidratları ne kadar iyi sindirdiğini ve dolayısıyla genetiğinize bağlı olarak ne kadar ve hangi hızda yemeniz gerektiğini öğrenmenin en kolay yolu bu.
İhtiyacınız olan tek şey mümkün olduğunca az tuzlu bir kraker ve bir kronometre.
Başlamadan önce ağzınızı mümkün olduğunca fazla tükürük ile doldurmaya çalışın. Daha sonra bir krakeri alın, saate bakın ve çiğnemeye başlayın. Krakerin tadı değişip tatlılaşana kadar çiğneyin. Zamana dikkat edin. Krakeri çiğnedikten 30 saniye sonra tadında bir değişiklik olmazsa testi sonlandırın.
Çiğnemeye başladığınız andan tat alma duyusunun değiştiği ana kadar geçen süre metabolizma hızınız hakkında bilgi verir:
0–14 saniye – tamamlandı;
15–30 saniye – orta;
30 saniyeden fazla – sınırlı.
BU SONUÇLAR NE ANLAMA GELİYOR VE TAT NEDEN DEĞİŞTİ?
Bilim insanı, sindirimin besinlerin mideye ulaşmasından çok önce başladığını açıklıyor. Tükürüğümüz, karmaşık nişasta moleküllerini basit şekerlere parçalayan amilaz enzimini içerir (krakerlerin tatlı olmasının nedeni budur). Bazı insanlarda amilaz konsantrasyonu ortalamanın 50 katına kadar çıkarken, bazılarında ise neredeyse hiç yoktur.
Sonuçlar öncelikle ağızda yüksek konsantrasyonda amilaz bulunduğunu göstermektedir. Bu tür göstergelere sahip bir kişi normalin birkaç katı kadar (günde 130 gramdan fazla karbonhidrat) yiyebilir ve kilo almayabilir.
30 saniye veya daha uzun bir sonuç, amilaz konsantrasyonunun düşük olduğunu gösterir, bu da karbonhidratlardan uzak durmanız (norma uymanız) gerektiği anlamına gelir, aksi takdirde gereksiz kilo alımı kaçınılmazdır.
