Bu kabusu ben yaşadım başkası yaşamasın….Doktor kontrolü bahanesiyle tacize uğradım… Benim çocukluğumu çaldılar…

O IŞILTILI HAYATIN KARANLIK PATİKALARI VAR
Ama ya perde arkası?

Böyle dışarıdan bakıldığında kusursuz görünen, belki de milyonların özendiği bu lüks yaşamın hiç mi karanlık patikaları yok?

Elbette var. Bir başka deyişle onun hayatı da öyle herkese göründüğü gibi kusursuz değil. Ona sorarsanız size öyle sorunlar, öyle dertler sıralar ki kendinizi unutup onu teselli etmeye bile çalışırsınız…

Bu anlattığımız kişinin Paris Hilton olduğunu söylersek birçok kişi “Onun ne derdi olabilir ki?” diye düşünebilir. Ama inanın onun bir türlü hafızasından silemediği büyük bir derdi var ki!

Dünyanın en zengin varisi olarak bilinen 42 yaşındaki Paris Hilton’u herkes son dönemde 10 aylık oğlu Phoenix ve taşıyıcı anne yöntemiyle yeni dünyaya gelen kızı London nedeniyle konuşuyor.

Paris Hilton da bir yandan onlarla bir yandan da işleriyle meşgul olurken aynı zamanda başka bir alanda da etkinlik gösteriyor.

BEN YAŞADIM ONLAR YAŞAMASIN’
Çocuk istismarına yönelik bir yasa değişikliğinin gerçekleştirilebilmesi için büyük bir çaba harcıyor. Bunun için ünlü soyadının gücünden de yararlanıyor üstelik.

Bunu yapıyor çünkü, sorunlu gençlerin kaldığı bir tür tedavi merkezi de olan yatılı okul yıllarında, daha tam anlamıyla bir yetişkin bile olmadığı dönemde yaşadıklarını, uğradığı tacizi aradan asla unutamıyor.

Carter Reum ile evlenen ve şimdilik iki çocuklu bir aile kuran Paris Hilton bu konuda İngiliz The Telegraph gazetesine bir makale yazdı. Bu arada yaşadığı o korkunç deneyimi de anlattı.

Hilton makalesine bu yıl “güzel oğlu Phoenix ve güzel kızı London” sayesinde anne olarak çok önemli bir role adım attığını yazdı.

Çocukluğun büyüsünü ve iki çocuğunun gelecekte nasıl dönüşümler geçireceğini hayal ederken bir yandan da sürekli kendisinden çalınan çocukluğunun aklına geldiğini belirtti.


‘GECE YARISI İKİ ADAM YATAK ODAMA GİRDİ’

Hilton makalesinde, tacize uğradığı mekana nasıl götürüldüğünü okurlarına da anlattı: “Daha 16 yaşındaydım. Gece yarısı iki adam zorla yatak odama girdi. Bana kolaylıkla mı yoksa zor kullanılarak mı gitmek istediğimi sordular. O an son nefesimi aldığımı düşündüm. Sanki ölecekmişim gibi geldi. “

Paris Hilton kendisine yardım etmeleri için çığlıklar attığını ama kimsenin yardımına gelmediğini yazdı. O sırada da kapının yanında duran anne ve babasının ağladığını gördü Hilton.

Yazdığına göre elleri kelepçeli bir şekilde bir uçağa bindirildi ve sorunlu gençlerin eğitildiği kurumlara götürüldü.

Üstelik o dönemde tek bir kurumda da kalmadı Hilton. California, Idaho, Montana ve Utah’ta kendisi gibi zengin ailelere mensup gençlerin “yola getirildiği” merkezlerde konaklamak zorunda kaldı. 

KABUS İKİ YIL SÜRDÜ: TIBBİ KONTROL BAHANESİYLE TACİZ
Hilton makalesinde yatak odasından zorla çıkarılıp götürüldüğü o gecenin iki yıl süren kabusun başlangıcı olduğunu anlattı.

Evinden alındığı sırada, tanıdığı ve sevdiği herkesten uzakta ne tür fiziksel, ruhsal ve cinsel tacize uğrayıp ne tür bir dehşet yaşayacağını bilmiyordu.

Paris Hilton, makalesinde özellikle de o merkezlerden birinde yaşadıklarını anlattı. Utah’taki Provo Canyon Okulu’nda gece yarısı defalarca bir odaya götürüldüğünü yazdı.

Orada tıbbi muayene bahanesiyle bir masaya yatırılıp tacize uğradığını da satırlarına ekledi. Üstelik belirttiğine göre bunu kimseye anlatmaması da söylendi.

Personelin kendisine kötü davrandığını, bağırdığını, suratına vurduğunu ve herhangi bir teşhis konulmadan ilaç almaya zorlandığını yazdı Paris Hilton.

‘KABUSLARIMI FİLME ALIP SİZE GÖSTERMEK İSTERDİM’
Bütün bunları tam 20 yıl boyunca kimseye anlatamadığını da satırlarına ekledi Hilton. Sonra da bu acıyı bir amaç haline getirdiğini yazdı.

Makalesine göre bu konuda bu kadar büyük çaba harcamasının nedeni iki çocuğu Phoenix ve London’ı düşünmesi.

Sadece onların değil bütün çocukların ergenlik çağına geldiklerinde “tedavi” adı altında bu türden tacizlere uğramasının önüne geçmek için bu yasa değişikliği kampanyasına sözcülük ettiğini belirtti.

Hilton’un makalesine göre ABD’de her yıl ergenlik çağındaki 200 bin genç bu tür kurumlara gönderiliyor. Bu programlara bir yıl içinde harcanan para da 23 milyon dolar.

Ama bu tür kurumlarda gençlerin fiziksel, duygusal ve cinsel tacize uğradığını ortaya koyan bir sürü belge de var.

Yine onun ortaya koyduğuna göre bu merkezlerde çocuklar hücre hapsi, yiyecek ya da uyku yoksunluğu, çalışmaya zorlanma, eğitimden mahrum bırakılma gibi durumlarla karşılaşıyor.

Daha da acısı her yıl 350 çocuk bu koşullar altında hayatını kaybediyor. Üstelik bu önlenebilir bir durum.

Bütün bunları hatırlattıktan sonra “Bu raporlar 20 yıl önce benim başıma gelenleri yansıtıyor” diye yazdı Hilton. Sonra da şu soruyu sordu: ” Ruh sağlığı konusundaki bütün çabalarımıza karşın neden ilerleme kaydedemedik?”

‘ŞİMDEYİ KADAR YAPACAĞIM EN ÖNEMLİ ŞEY’
Paris Hilton tedavi merkezi adı altında gönderildiği kurumda yaşadıklarını ilk kez üç yıl önce anlattı. Hatta okul aleyhine açılan davada tanıklık bile yaptı. Makalesinde yazdığına göre yaşadıklarını anlatana kadar da her gece uykuya dalmakta güçlük çekti.

Bu konuda şu satırlara yer verdi Hilton “Keşke uyuduğum sırada gördüğüm kabusları filme çekip size gösterebilseydim.”

Hilton makalesini şöyle bitirdi: ” Bu hikaye hiçbir zaman markamın bir parçası olmadı. Ancak bunu anlatmak ve milletvekillerinin dinlemesini ve harekete geçmesini sağlamak şimdiye kadar yapacağım en önemli şey.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir